Sabetaycı bir gizli Yahudi olduğunu meydana çıkarttığımız Caner Taslaman'ın panik hali ile tuhaf davranışları devam ediyor | Mehmet Fahri Sertkaya
ÇEVİR KAZI, YANMASIN...
Dear Mr. Taslaman!
Haftalardır senin gerçek yüzünü bu millete ilan ediyoruz. Defalarca profilinden en medeni şekilde sorular yönelttik, acayip bir tavırla görmezden geldin ama görünen o ki, bu gayretin de seni kurtaramadı, artık yavaş yavaş topun ucuna geldin.
Yaklaşık üç saat kadar önce, Facebook ve Twitter hesaplarında paylaştığın bu metin, sorularımız karşısında haftalardır neden susup kaldığını, Cansu Canan Özgen'in de neden susup kaldığını, aslında verebilecek bir cevabın/cevabınız olmadığını gözler önüne seriyor.
1- Soy adının Sabetaycılık ekseninde tartışıldığını, soy adından sebep Müslüman görünen Sabetaycı bir gizli Yahudi olduğunun iddia edildiğini bile neden yazamadın? Neden açık yüreklilikle ve net duruşla hala 'Bana Sabetaycı gizli Yahudi diyorlar. Ben Sabetaycı değilim' diyemiyorsun da 'Fikirleri tartışmak yerine, bu saçmalıkları tartışmak' şeklinde cümleler ile ve peşi sıra gelen aşağılayıcı, seviyesiz, saldırgan tabirler ile tuhaf, panik halinde, çaresiz kalmış bir psikolojiyi yansıtıyorsun?
2- Programına seni sık sık çıkartıp da İslam itikadının dibine nükleer bombaları döşemene yardım ve yataklık eden Selanik'li Sabetaycı Cansu Canan Özgen neden hala susuyor ve çok değerli konuğu olduğun, hatta demirbaşlarından biri olduğun halde sana destek veremiyor? Sahi Sabetaycı Emre Dorman, bu zor zamanında neden seni arkalamıyor, tartışmalara girmiyor? Ya da beraberce İslam itikadının dibini oymaya ve milyonlarca Müslümanın itikadını bozmaya, sonsuz saadetini çalmaya çabaladığınız Haber Türk isimli televizyon kanalının sahibi olan Sabetaycı Turgay Ciner nerede? Yalnızlar rıhtımında gibisin Taslaman? Bir de, senin 2009'dan sonra televizyonlarda sık görünmeni sağlayanlar kimler? Bunun zeminini hazırlayan kişilerden biri, Sabetaycı Okan Kaan Bayülgen mi? Okan Kaan Bayülgen'in, bu ülkede kaç Sabetaycı gizli Yahudiyi meşhur ettiğini ve içi boş teneke misali kaç Sabetaycıyı muteber kişiler olarak gösterdiğini/kabullendirdiğini bilmediğimizi mi sanıyorsun?
Görsel 2: İslami ilimler sahasında son derece vasıfsız, hatta dip seviyede biri olmasına rağmen, Sabetaycı gizli Yahudi medya patronlarının kanallarına, özellikle de Sabetaycı Turgay Ciner'in Haber Türk'üne sık çıkartılarak muteber kılınmak istenen bir proje adamı Sabetaycı gizli Yahudi Caner Taslaman |
3- Bir cemaate katılmayıp, takıldığın şeklindeki kelime oyunlarına senden başka itibar eden olmuş mu? Neden, katılmadığını, takıldığını iddia ettiğin o cemaatin Sabetaycı gizli Yahudilerin ve Masonların toplaştığı Adnan Oktar cemaati olduğunu yazamadın? 'Takılmak'' dediğin şey, nasıl bir şeydir ki, o cemaate hukuk/yargı müdahalesi olunca seni de ağır ceza mahkemelerinde yargıladılar? Zaten bütün Türkiye bu gerçekleri duymak üzere ve şu anda bile çok yüksek sayıda insan bunları duydu, bunun şokunu yaşıyor? Net duruş sergilemen gerekmez miydi? Bu şartlarda bile hala neden gizlemek refleksi, paniği ile hareket ediyorsun? ''Evet, Adnan Oktar grubundandım ama sonra işler sarpa sarınca ayrıldım ve kızıl imamcılar denilen grupla yoluma devam ettim.'' de... Bunu dediğin anda takipçilerin hemen fark edecekler değil mi, zaten sen de itikadi meselelerde 'bilimsellik' maskesinin arkasında Adnan Oktar grubunun savunduklarını savunuyorsun. 'Geleneksel İslam' diye diye aşağılayıp, doğru olan ehl-i sünnet itikadını, Adnan Oktar grubunun da çekmek istediği ayara çekmek istiyorsun. Yok aranızda bir fark... Yani fiziken bir ayrılık olsa bile inanç, niyet, hedef anlamında bir ayrılığınız yok... Onlar mimlenmişler ama senin bu yüzün ve gerçek kimliğin tanınmıyor.
***
4- Sabetaycı Yahudilerde de, diğer grup Yahudilerde olduğu gibi, soy, anneden devam etmiyor mu? Senin, anne tarafının soy adını alman bu şartlarda pek tabii değil mi? Senin fotoğrafının da bulunduğu, ''Adnan Oktar'ın şık müritleri'' başlıklı, 1986 tarihli gazete kupüründeki haber metni doğruydu da, soy adın orada yazıldığı gibi Osman Caner Uygun'du da, sonradan mı değiştirdin? Bunu bile neden iki cümle ile net açıklamıyor, üzerinde hala sis perdeleri bırakıyorsun? Soy adını değiştirirken, bir taşla iki kuş vurmak istedin mi? Hem Adnan Oktar hadiseleri sırasında bu durumlara düştüğün, yargılandığın, dünya kadar hadise yaşandığı, kızıl imamcılar vak'aları hemen anlaşılmasın, hem de Türkiye'deki Sabetaycı aileler arasında hiç kalmamış olan Taslaman soy adı devam etsin mi istedin?
5- Soy adını Bosna'ya bağlayıp duruyorsun ama Bosna'da ne var, bu soy adını orada neden almışlar, Boşnakça'da Taslaman ne demek ya da Taslaman'ın kökeni nedir, nereden gelir, neden izah edip iki dakikada sis bulutlarını dağıtmamakta ve bir şeyleri gizlemek çabanda hala ısrarcısın? ''Yahu amma abarttılar. Taslaman'ın kökeni şudur. Manası budur. Bu kelimede İbranice'ye atıf yoktur.'' diyeceksin, bitecek ama yoksa var mı bir atıf?
6- Adnan Oktar imzası ile basılıp dağıtılan kitapların... Bilim ile din sanki ayrıymış da, bilim ile dini sözde birleştirdiği iddia edilen o kitapların... Senin tabirinle dini meseleleri "bilim, akıl ve mantık süzgeci''nden sözde geçiren o kitapların ve ayrıca o belgesel CD'lerin... Amerika merkezli Evanjelik/Siyonist Hristiyan tarikatlarına ait olduğunu, onlardan modifiye tercümeler olduğunu uzun yıllar önce delilleri ile ispat ettik. Sonra Adnan'ın kediciklerinden Sabetaycı Didem Ürer, canlı yayına çıkıp da bunu kabul ve itiraf etmek zorunda kaldı. Yetmedi, bir de ''Amerika'daki yaratılışçıların kitaplarından istifade etmişsek, bu yanlış mı?'' mealinde cümleler ile vaziyeti kurtarmaya teşebbüs etmek zorunda kaldı. Yoğunluktan senin kitaplarını hala inceleme fırsatı bulamadık. Söylesene mr. Taslaman, senin kitapların da onlardan araklama mı? İçlerine sızan gizli Yahudiler tarafından inancı dönüştürülen, 'bilimsellik', 'akılcılık', 'mantıklı olmak' maskeleri ile tam da Yahudilerin/Siyonistlerin istediği ayara getirilen ve İsrail için beleş asker olmaya hazır o Siyonistleştirilen Hristiyanlardan, yani bilinen adı ile Evanjeliklerden araklama ve modifiye tercüme mi? Öyle ise baştan itiraf et de, bizi boşuna meşgul etme, çünkü deşifre edeceğimiz, gerçek yüzünü meydana sereceğimiz çok lüzumsuz var. Vaktimiz de dar.
Görsel 5: 1986 yılında, Adnan Oktar grubuna yargı müdahalesi olmuştur. Adnan Oktar da dahil, grubun pek çok üyesi, devletin güvenliğini tehdit edenlerin yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemeleri(DGM)'nde yargılanmıştır. Yargılananlardan biri de, o zaman adı Osman Caner Uygun olan Caner Taslaman'dır. Sonraki süreçte, baba tarafının soy adı olan Uygun yerine, mahkeme kararı ile Sabetaycı anne tarafının soy adı olan 'Taslaman'ı almıştır. Kendi iddiasına göre, bu kararı ile, Türkiye'de Taslaman soy adını taşıyan tek erkek kişi olmuştur. Yargılamalar sırasında fotoğrafları ile birlikte basında haber olmuştur. Sol taraftaki gazete kupüründe sağdan ikinci kişi Sabetaycı Osman Caner Taslaman'dır.
|
7- Akademik kariyer elde etmende, ülkemizdeki gerçek paralel devlet olan Sabetaycıların, üniversitelerdeki uzantılarının ve Masonların payı oldu mu? Diplomaların, doktoran falan gerçektir inşaallah. Değilse baştan itiraf et, yaz, boşa zaman kaybetmiş olmayalım.
8- Bu son madde çok önemli... Söyle Sabetaycı Turgay Ciner'e, söyle o Sabetaycı Cansu Canan Özgen'e, bir canlı yayın ayarlasın, senin karşına bizden birini çıkartsın, bakalım bir saat sonra Caner Taslaman diye biri kalıyor mu, girdiği şekilden sonra hala ona itibar eden bir kimse kalıyor mu, Sabetaycıların markalaştırdıkları kişiler gerçekten marka değerinde mi, anlayalım ve bütün Türkiye de anlasın...
Biz 'Her şey Aladağ için' dedik... Seni ve senin gibi bazılarını, öteleyecek, bir iki sene daha kendi çapınızda dönmenize izin verecek, dokunmayacaktık. İkaz ettikçe, 'Bir nane değilsiniz, akıllı olun' dedikçe, kendilerini bir nane sanan Sabetaycı basın ve medya teröristleri ve patronları, Aladağ yurt yangını üzerinden o insanlık dışı basın/medya lincini ve Türk/İslam düşmanlığını, cemaat/tarikat düşmanlığını devam ettirdiler.
Şimdi onların hepsine gülücüklerimizi ilet... Senden sonra dokunduğumuz avukat Metin Feyzioğlu'na da ilet. Söyle ona, biz de peşini bırakmayacağız.
(Gerçek sahibi CIA olan ve içimizdeki gizli Ermeni ve gizli Yahudileri kollamak için bin takla atan Facebook, bu yayınımızı taktik surette sansürlüyor ve paylaşıldığı yerdeki görünürlüğünü düşürüyor. Dalga dalga yayılmasına mani oluyor. Özel mesajlar ve e-posta yolu ile de etrafınıza duyurmanızı tavsiye ederiz.)
DİKKAT! Bizi, Facebook ve benzeri sansürcü Amerikan/Siyonist sosyal ağlarından sağlıklı şekilde takip etmeniz mümkün değil. Telegram yazılımı kurarak, oradaki Akademi Dergisi grubumuza takipçi olmanız, en doğru davranış olur. Telegram Akademi kanalının adresi: www.t.me/AkademiDergisi