Header Ads

AK Parti Süleymancılara neden düşmanlık yapıyor, bölmek istiyor? Turan Kıratlı, Nurettin Akman, Ali Kangel, Şevket Tandoğan ve diğerleri, neye hizmet ediyorlar? | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, süleymanlılar, akp'nin gerçek yüzü, Recep Tayyip Erdoğan, kemal kacar, nurettin akman, turan kıratlı, gerçek yüzü, şevket tandoğan, cia, mossad,


Neler oluyor, neler dönüyor?

BURASI, sözde Süleymanlıların AKPKK üzerinden CIA'nın kucağına düştükleri yer: Bilim ve İnsan Vakfı...


Fotoğraflar, 'Arkamızda Reis var. AK parti var' diye diye her suçu işleyen ama siyasi nüfuz ile yargılanmasına izin verilmeyen eski AKPKK millet vekili Turan Kıratlı üzerine kurulmuş sistemin, Bilim ve İnsan Vakfı'nın Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an Akademi'sinden...

Süleymancıları bölmek için yıllardan beri yılmadan iç fitne çıkartmaya çabalayan...

Bu maksatla her suçu işleyen...

Son olarak Ali Kangel ve çevresini kullanarak bunu deneyen...

Bunun için çırpınırken, harcadığı devasa meblağda para ile Süleymancıların hizmet kadrosunu satın almayı, kendilerine çekmeyi denerken, bir de 'Arkamızda Reis var. AK parti var. Siz bize gelin. Büyük bir proje üzerinde çalışıyoruz. Size iyi maaş vereceğiz. Özel otomobil vereceğiz' diyen...

Bu kadar büyük bir projede harcadığı bu çok yüksek meblağda paranın kaynağını açıklamasına ihtimal bulunmayan Turan Kıratlı...


AKPKK+CIA+MOSSAD ittifakının IŞİD ile petrol, kadın, organ, uyuşturucu kaçakçılığı yaparak elde ettiği kara paralarla mı, gerçekten iddia ettiği gibi Recep Tayyip Erdoğan'ın desteği ile mi böyle güzide bir hizmet yolunu, Süleymanlılar cemaatini parçalamak için mücadele ediyor?

Neler oluyor, neler dönüyor?

İddia ettiği gibi arkasında Tayyip Erdoğan’ın desteği var mı? Uzun zamandır:

➥ "Ey Tayyip! Daha ne kadar susacaksın? Bu ekibi yalanlasana? Bunları yalanlaman bile yetmez, bunlardan davacı olsana? Benim adımı kullanmışlar, ne suçlar işlemişler. Davacı oldum. İlgili devlet kurumları dernek/vakıf faaliyetlerine dair incelemeler yapıyorlar. Mali kaynakları iddia edildiği gibi AKP değildir, CIA, MOSSAD ve kara para olduğu iddiası ise araştırılıyor. Adli makamlar da şahısları soruşturuyor. Burası kanun/hukuk devleti. Gereken her şey yapılıyor desene?''

diyoruz ama bu fitnecilere gerekeni yapan yok. Bunlardan bize davacı olup "Yalan bunlar. İspat edemezler" diyen de yok ve çaresiz kalıyorlar ama nihayet Başbakanlık'ın içine sızmış bir suç örgütü bunları kollamak adına Akademi Dergisi web sitelerine tamamen hukuksuz ve keyfi şekilde erişim engelleri uyguluyor. Gerçekten merak ediyoruz, neler oluyor bu devletin kurumlarına, yapısına?


Erdoğan sayesinde, inanılmaz şekilde hala görevinde bulunan ve yine Süleymanlılar cemaatinden kovulmuş bir kişi olan İsmet Yıldırım’ın genel müdürü olduğu Kiptaş’ın yapmış olduğu ve finansını sağladığı yurtlardan biri olan ve fitneci Turan Kıratlı'nın ekibinin vakfına bağlı olan “Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an Akademisi”nde, Pazar sabahları, merhum idarecimiz Kemal Kacar Beyağabeye ilaçla müdahale edip akıl sağlığını bozmaya teşebbüs eden ve cemaatten kovulan ve AKPKK'den il başkanı ve sonra millet vekili olan Nurettin Akman'ın ev sahipliğinde kahvaltı veriliyor. Bilim ve İnsan vakfı başkanı Turan Kıratlı bu düzeni nasıl sağlamaktadır? Değirmenin suyu nereden gelmektedir? Bu herifler derhal ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları gerekirken, AKPKK'li siyasetçilerin, devlet erkanının, devlet kurumlarının, Hıyanet işleri başkanlığının bunlarla yakınlığı nedendir, ne içindir, kim içindir, neyin hürmetinedir, nasıl izah edilebilir?

Derinlemesine bir araştırmada buradan yola çıkılıp da "MOSSAD ve CIA'nın Sünni cemaat ve tarikatları AKPKK üzerinden ele geçirme" planlarına çıkılabilir mi? Tuhaf, ani bir ölümle ölen Mustafa Koç'un da bu ekibi arka plandan finanse edip yöneten ve bu ekibin CIA ile MOSSAD'a bağlanmasını temin eden kişi olduğu iddialarını dillendirenler, sarı çizmeli Mehmet Ağa denilecek kişiler değiller. Böyle ciddi insanlar, böyle ciddi iddialarda bulunuyorlarsa, mutlaka bir bildikleri de vardır. Mustafa Koç'un, Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelip;

➥ ''Süleymancılar cemaatini yok etme ya da ele geçirme planları yaptığı'' iddia edilen o görüşmenin ertesi günü dikkat çekici şekilde ölmesine dair iddialar, çok ciddi kişiler tarafından dillendiriliyor. Ayrıca eski Boşbakan ve Karay Yahudisi Ahmet Davudoğlu'nun, Süleymancılar cemaatinden önemli bir şahsa,


➥ "Erdoğan'ın size dair çok ciddi planları var. Sizi bitirmek isteyecek. Üzerinize gelecek. Liderinizi içeri attıracak.'' mealinde konuştuğu, kendisine bu bilgi iletilen cemaatin merhum idarecisi Arif Ahmet Denizolgun'un gayet rahat bir tavırla;

➥ "Buyursun gelsin. Biz buradayız'' deyip yorum yapmadığı iddiaları da var. Bütün bunlar bir araya getirilince, insanın aklına her şey geliyor.

Üstelik, Çamlık Mh. Hatboyu Cd. (Turgut Özal Bulvarı) Çobanoğlu Sk. Şehit Mustafa Efendi Camii Yanı, No:11 Çakmak, Ümraniye – İstanbul adresinde faaliyet gösteren Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an Akademisinde İçi boşaltılmış bir sistemle çalışılmaktadır. Erkek hocaların sadece kadınlara Kur'an dersi vermesi kadınların erkek hocalara kuran okuması dinen nasıl açıklanır? 

Bunu zaruri kılan şartlar mı vardır? Kadınlara kadın hoca bulunamamış mıdır? Yoksa CIA ve MOSSAD bunun için, laçkalaştırıp dönüştürmek, devşirmek için mi Süleymancıları bölmek istemektedir? Süleymanlıların da, ellerinde oyuncak ettikleri Hıyanet işleri teşkilatı gibi olmasını mı istemektedirler? CIA ve MOSSAD'ın AKPKK'yi ılımlı İslam projesi için kurduğu belli de, son dönemdeki hezimetler yetmedi mi?

Süleymancıların İlahiyatlar, imam hatipler gibi olmasını mı istemektedirler? Kendilerini Süleyman Efendiye bağlı sananların, İlahiyatın bozuk ekolüyle ders vermesinden neye hizmet ettikleri, kimler tarafından yönetildikleri belli değil midir?

➥ ''AKPKK = Belediye şirketleri = Kiptaş = Bilim ve İnsan Vakfı Yurtları = AKPKK’leştirilmiş devşirme Süleymancılar'' şeklinde faal bir sistem de mevcut mudur? Bu çetenin bu kadar suçu, belediyeler, belediye ve devlet kurumları, AKPKK teşkilatları da açıkça kullanılarak mı işlenmektedir?

Alevilerin on Muharrem iftarında, dönemin Hıyanet işleri başkanıyla, adı 'Mercedes Görmez'e çıkan ve alemin önünde Hıyanet işleri başkanlığını ve şahsını "yalancı" durumuna düşüren ama hala o makamda tutulan Mehmet Görmez ile aynı masayı paylaşan Turan Kıratlı, Ehl-i Sünnet inancında orucun nasıl tutulduğunu bilmemekte midir? Birilerinin çok büyük yarası/derdi/sıkıntısı, Süleymancıların bu devlete ve millete kurulan her türlü tuzağı bozup durması mıdır?

****
Bakın buradan yazıyoruz: Burası dağ başı değil. Burası bizim devletimiz. Bu kurumlar bizim devletimizin kurumları. Bu paralar bizim milletimizin paraları. Bu imkanlar birilerinin 'Cemaatleri tarikatları CIA için ele geçirme' planlarına, suçlarına kullanılamaz. Bu kadro bu kadar aleni şekilde suç işlemişken, işlemeye devam ederken "Arkamızda Reis var" diyerek kurtulamaz. Reis'lerini de, partilerini de, CIA'larını da tanımıyoruz. Bizler hukuk tanıyoruz. Devletimizin otoritesini tanıyoruz. Bu işler böyle devam ettirilmek istenirse, çok nahoş olaylar yaşanacaktır ve memleketin gündemini uzun süre meşgul edecek, zaten kararmış AKPKK'nin imajını Müslüman millet içinde iyice karartacak karşılıklı mücadeleler yaşanacaktır. Süleymanlıların böyle hukuk tanımazlığa ve hukuk tanımazlara tavrı her geçen gün daha da sertleşecektir. Herkes, bundan sonra nasıl davranacağına karar verirken, bu ikazlarımızı dikkate alsın.

Akademi'nin bir tek sitesine ve yayınına daha, hukuksuz bir müdahale, engelleme yapılırsa da fırtına kopacaktır. Bu böylece biline...

Blogger tarafından desteklenmektedir.